Tarihi Güzellikler, Doğa’nın Mucizesi Gezilesi Şehir Antalya
Kültür turizmi sevenleri için adeta bir cennet denebilecek
nadide şehirlerimizden Antalya, yıl içerisinde milyonlarca Türk ve Yabancı
turisti ağırlıyor. Tarihi boyunca birçok medeniyetin yaşam alanı içerisinde yer
almış bu harika ilimizde gezip görebileceğiniz sayısız güzellik yer alıyor.
Eğer tatil planınız içerisinde Antalya varsa, bu listemizde yer alan harika
mekânları ziyaret etmeyi kesinlikle unutmayın.
Manavgat Şelalesi
Türkiye’nin en ünlü şelalelerinden birisi olan Manavgat
Şelalesi, Antalya’ya geziye gelenler için görülmesi gereken harika doğa
güzelliklerinden birisidir. Manavgat ilçesi sınırlarında yer alan şelale,
Manavgat Irmağının kuvvetli akıntılarına ev sahipliği yapıyor. Genişliği ve
çevresinin güzelliğiyle muhteşem manzaralara ev sahipliği yapan bölge, fotoğraf
çekimleri için harika bir adres olabilir.
Şelalede suyun fazla yüksekten dökülmemesine rağmen
görülmeye değer bir genişliği bulunuyor. Oldukça soğuk olan suyun en büyük kaynağı
karstik yapısıyla dikkat çeken Dumanlı Kaynağıdır. Çevresinde yer alan oturma
alanları ve kafelerde bir bardak çayın eşliğinde, kendinizi doğanın huzurlu
seslerine bırakabilirsiniz.
Side Antik Tiyatrosu
Toplamda 20 Bin kişiyi ağırlayabilecek kapasiteye sahip Side
Antik Tiyatrosu, mimarlık tarihi açısından oldukça önemli bir yere sahiptir.
Roma imparatorluğu döneminden kalan eser, benzerlerinden farklı olarak dağ
yamacına kurulmamıştır. Kemerli mekânlar üzerine kurulan tiyatro, Pamphylia
tiyatroları arasında en büyük olanıdır. Seyirci bölümü iki kat şeklinde
ayrılmıştır. Kurulduğu dönemlerde gladyatörler arasındaki yarışlar ve
hayvanların mücadele ettirildiği yarışmalara ev sahipliği yapmıştır. Bizans
imparatorluğu döneminde ise açık hava kilisesi olarak kullanılmıştır.
Antalya’ya 75 Kilometre uzaklıkta olan Side, Manavgat
ilçesine sadece 7 Kilometre mesafededir. Antalya üzerinden birçok ulaşım
seçeneğiyle doğrudan Side’ye ulaşım sağlayabilirsiniz. Ayrıca Side,
konaklayabileceğiniz birbirinden güzel ve ünlü otellere ev sahipliği
yapmaktadır.
Köprülü Kanyon
Milli park olarak ilan edilen Köprülü Kanyon, tam anlamıyla
bir doğa harikasıdır. Kanyonun içerisinden geçmekte olan Köprüçay dünyaca ünlü
bir ırmağımızdır. Her yıl yabancı turistlerin akımına uğramakta ve oldukça
fazla ilgi görmektedir. Yerli veya yabancı turistlerin akın ettiği bölgede en
popüler etkinlik ise rafting keyfidir. Rafting severler için son derece ideal
bir ırmağa sahip olan bölge, manzarası yanında ünlenmesine en büyük katkıyı
sağlamıştır.
Kanyonda yapılabilecekler tabi ki yalnızca raftingle sınırlı
değil. Bunun yanı sıra gezebileceğiniz tarihi yerler ve oldukça güzel yaylalar
bulunmaktadır. Turistik açıdan oldukça zengin içeriklere sahip bir bölgedir.
Yemyeşil yaylalar arasında yapacağınız bir doğa yürüyüşü, temiz bir hava ve
inanılmaz manzaralara şahit olmanıza imkân sağlayacaktır.
Tarihi Saat Kulesi
Antalya’yı ziyaret edip Saat Kulesini görmemek olmaz. Tarihi
ve olağan üstü yapısıyla sizleri büyüleyecek kule, Antalya’nın merkezinde yer
almaktadır. Yapımı çok eski olmayan 1901 yılında yapılan saat kulesi, Kale
Kapısı mevkiinde yer almaktadır.
Kale daha eski tarihlerde tamamen el yapımı olan dövme bir
demirden saat mekanizmasına sahipti. 1974 yılına gelindiğinde saat kulesinde
yer alan saat değiştirilmiştir. Ayrıca saat kulesinin kuzeye bakan yüzünde
çıkıntı yapmış bir demir göze çarpmaktadır. Bu demir zamanında idama mahkûm
edilmiş kişileri asarak halka sergilemek için yapılmıştır. Mahkeme tarafından
idamına karar verilen kişiler beyaz bir kıyafet üzerine mahkeme hükmü yazılarak
asılırdı.
Karain Mağarası
Türkiye’de yer alan en büyük doğal mağaralardan birisidir.
Antalya ilimizin 30 kilometre kadar kuzey batısında yer alan mağara, Yağça
Köyü’nün sınırlarında yer almaktadır.
Mağara içerisinde yapılan kazı çalışmalarında yer alan
bulgular, mağaranın Alt Paleolitik çağdan Roma’nın geç dönemlerine kadar aktif
bir şekilde yerleşime ev sahipliği yaptığını gösteriyor. Arkeoloji tarihi
açısından oldukça büyük boşlukları dolduran mağara, turistlerin ilgisini
fazlasıyla çekiyor. Eski dönemlerde çoğunlukla Tapınak olarak kullanılan
mağara, duvarlarında yer alan yazılarda Grekçe dilinde kitabe ve nişlere
rastlanıyor.
Tamamen doğal bir kireçtaşı mağarası kategorisine giren
turistik yer, Antalya’nın en önemli değerleri arasında yer almaktadır.
Ziyaretiniz esnasında 3 kaya kovuğunun birleşimi sonucunda oluşmuş ve neredeyse
tüm çağlara ev sahipliği yaptığı gözlenen mağara duvarlarında ki resimleri
inceleyebilirsiniz. Çoğunlukla tapınak özelliği taşıyan mekân, içerisine
girdiğinizde farklı dokusuyla sizi büyülemeyi başarıyor. Derinlere inmeye devam
ettikçe günümüzden 500 bin yıl öncesinde orada yaşam olduğunu anlamak farklı
bir his uyandırıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder