Bursa'nın Tarihi Yerleri - Tarihi Yerleri

Sıcak Sıcak

Bursa'nın Tarihi Yerleri

Türkiye’nin ilk beş büyük kentinden biri olan Bursa dördüncü sıradadır. Gerek tarihi gerekse doğal güzellikleri ile ön plana çıkmaktadır. Çoğu şehirden sağlanan ulaşım kolaylıkları ve seçenekleri sayesinde ilgi çekmeyi başarmıştır. Osmanlı İmparatorluğu’na başkentlik yapmış ilk şehirdir. Kervansaraylar, yüzyıllık camiler, hanlar, hamamlar, tarihi köy ve sokaklar gibi gezebileceğiniz birbirinden güzel turistik yere sahiptir.

2016 yılının yaşanabilir şehirler listesine dünyada 28. sırada yer almayı başarmıştır. Türkiye içinde ise en yaşanabilir şehir seçilmiştir. 2017 verilerine göre toplam nüfus bakımından 2.8 Milyonu aşan kent, 11 bin metrekareye yakın bir yüzölçümüne sahiptir.

Binlerce yıllık bir geçmişe sahip olan kent, en bilinen ve eski arkeolojik kalıntıları ise Yenişehir yakınlarında rastlanılmaktadır. Bu buluntular arasında yer alan eski tabakalar 7 bin yıllıktır. Ayrıca Bursa’nın civarlarında Milattan Önce 4000 yıllarına dayanan yerleşimlerin olduğu belirlenmiştir. Fakat kesin bilgiler ise Milattan Önce 700’lere kadar belirtilmiştir. Homeros bölgeden “Mysia” olarak bahsetmektedir.

Ulu Camii

Bursa’nın tarihi sembolleri arasında yer almayı başaran Ulu Camii, şehrin eski merkezi olan Atatürk Caddesi üzerinde yer alıyor. Çok ayaklı camilerin en klasik ve anıtsal örneklerinden birisidir. Yıldırım Bayezid tarafından yaptırılmıştır. İnşaatı 1396 ile 1399 yılları arasında sürmüştür. Caminin mimarı Ali Neccar olduğu düşünülmektedir.

Yüzyıllar içerisinde cami depremler, istilalar ve yangın gibi felaketlerden birçok zarara uğramış olsa da yapılmış onarım çalışmaları nedeniyle günümüze kadar ihtişamını korumayı başarmıştır. Dikdörtgen bir yapıya sahip olan cami, erken dönem Osmanlı mimarilerinden çok kubbeli camilere de oldukça güzel bir örnektir.

Toplamda 20 kubbe ile örtülmüş olan cami, orta kısmında yer alan kubbesinin üzeri camdan, alt kısmı ise 16 köşeden oluşan büyük bir mermer şadırvana ev sahipliği yapmaktadır. Caminin iç alanı toplamda 3165,5 metrekare bir alana sahiptir.

Atatürk Evi

Bursa’nın eski caddelerinden Çekirge Caddesi’nde yer alan Atatürk Evi, 19. yüzyılın sonlarında yapıldığı düşünülmektedir. Köşk bodrum ve çatı katlarını saymazsak iki katlıdır. Atatürk’ün 2. Bursa ziyareti esnasında 20 ila 24 Ocak 1923 tarihleri arasında Bursa Belediyesi tarafından satın alınarak kendisine hediye edilmiştir. Daha sonraki dönemlerde Atatürk Bursa’yı her ziyaret edişinde konaklamak için bu evi tercih etmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının ardından ev Bursa Belediyesi tarafından Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı’na satılmıştır. 6 Şubat 1968 tarihine gelindiğinde ise Emek Sandığı Köşk’ü kullanılması için Müzeler Genel Müdürlüğüne devretmiştir. Cumhuriyet’in 50. Yılında köşk müzeye dönüştürülerek ziyarete açılmıştır. Fransız mimarlığının etkisini taşıyan köşkte yer alan balkonlar, akroterler ve alınlık saçaklar ahşap işçiliği açısından özgün örneklere karşılaşılmaktadır.

Uludağ

Ülkemizin en ünlü kayak merkezlerinden birisi olan Uludağ, Bursa denilince kuşkusuz akla ilk gelen yerlerin başındadır. Bursa’yı ziyaret eden yerli, yabancı her turistin aklının ucunda mutlaka Uludağ ziyareti vardır. 2543 metre yüksekliğe sahiptir. Doğa sporları için oldukça elverişli bir arazisi mevcuttur. Halk arasında bir diğer ismi sayabileceğimiz Keşiş Dağı olarak da bilinmektedir.

1933 yılında dağda bir otel ve muntazam şose yol yapılmıştır. Bu tarihten itibaren kış sporları için bir merkez haline gelmeye başlamıştır. 1963 yılında açılan Türkiye’de bir ilk olarak hizmete giren teleferik sayesinde dağa kolaylıkla ulaşım sağlanabilmektedir. Bunun yanı sıra düzenli otobüs seferleri de yapılmaktadır.

Şehrin hemen yanında yer almasından dolayı oldukça popülerdir. Türkiye’nin en büyük kayak merkezi Uludağ’dır. Eşsiz bir manzaraya ve uzun bir kış dönemine sahip olmasından dolayı karın sürekli yer alıyor oluşu her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti dağa çekmektedir. Doruk noktasına çıkıldığında havanın açık olması halinde İstanbul ve Marmara denizi gibi civar bölgelerin görülebiliyor oluşu ekstra bir özellik katmaktadır.

Türk İslam Eserleri Müzesi (Yeşil Medrese)

Osmanlı’nın ilk medreseleri arasında yer alan Yeşil Medrese, bir diğer ismi olan Sultaniye Medresesi olarak da bilinmektedir. Külliye’nin 1414 ile 1424 yılları arasında yapılmış olduğu ve mimarının ise İvaz Paşa olduğu bilinmektedir. Yapısal açıdan dikkate alındığında Anadolu Selçuklularında görülen açık eyvanlı medreselerin devamı niteliğini taşımaktadır.

Avlusuna Sivri Kemerli bir kapı tarafından giriş yapılabilmektedir. Avluyu üç taraftan çevirmekte olan revaklar yer almaktadır. Bunlarda yer alan sütun ve sütun başlıklarından bazıları Bizans dönemine aittir. Revakların arkasında 13 tane medrese odası yer almaktadır. Ayrıca iki yan eyvan ve merdiven boşlukları yer almaktadır.

Günümüzde Türk İslam Eserleri Müzesi olarak kullanılmaktadır. Yeşil Medrese içerisinde 13. Yüzyıl ile 20. Yüzyıl tarihleri arasında Selçuklu, Beylik ve Osmanlı dönemlerinden kalma çini ve seramik eserler görülebilmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder